Avrupa Girişimcilik Araştırmaları Forumu yıllık toplantısına katılmak üzere geldiğim Letonya’nın Riga kentinden yazıyorum. Üzerinde yıllardır düşündüğüm girişimci üniversite konusunda 6 önemli tesbit:
1) Dünyada işsizlik ciddi boyutlardadır. The Coming Jobs War kitabına göre dünyada iş peşinde olan 3 Milyar insan olmasına karşın sadece 1.8 Milyar iş bulunmaktadır. Sözde %10-15 civarındaki işsizlik oranları ekonomist ve politikacıların birlikte kurguladığı bir hayal dünyasının ürünüdür.
2) Ekonomide yeni istihdamı sadece yeni girişimler yaratır. Devletler küçülmekte, büyük şirketler ise aynı işi daha az kişi ile yapmanın yolların aramaktadırlar. Kauffman vakfınının yaptığı bir araştırmaya göre büyük şirketlerin 1980 ile 2005 arasında Amerika’da yarattığı net yeni istihdam koskoca bir sıfırdır.
3) Tüm dünya ekonomilerinde istihdam yaratmada önemli olan girişimcilik Türkiye’de daha da önemlidir. Türkiye’nin demografik yapısı, önümüzdeki yıllarda işsizlik oranını sabit tutabilmek için bile her yıl 700,000-750,000 civarında yeni iş yaratılması gerektirmektedir.
4) TOBB rakamlarına göre Türkiye’de olgun girişimci oranı çalışan nüfusun %6-8i arasındadır. Global Entrepreneurship Platform’a göre ise ekonomik gelişim yönünden Türkiye’ye benzeyen ülkelerde bu oran %10-12 civarındadır.
5) Üniversite katkısı ve desteği olmadan bir ülkede girişimcilik gelişemez. Tüm ülkelerin taklit etmeye can attığı Silikon Vadisi, Stanford ve Berkeley olmasaydı ancak bir vadi olarak kalırdı.
6) Türkiye’deki üniversitelerin temel hedefi devlete memur ve şirketlere yönetici yetiştirmektir. Türk üniversitelerinin büyük çoğunluğu bırakın 21. yüzyılı, maalesef 20. yüzyıla bile ayak uyduramamış durumdadır.
Leave a Reply