- Kütüphane kullanıcılarına ait veriler yeterince güvenli bir biçimde korunabiliyor mu? Uluslararası Kütüphane Dernekleri Federasyonu IFLA, iletişim gözetiminde insan haklarının korunmasına dair bir deklarasyona imza attı. Fakat kütüphaneler ile bilişim teknolojisi şirketleri arasındaki işbirliği eleştiri ve tartışmaların konusu olmaya devam ediyor. Burada, okurların şeffaflaştığına dair bir kâbus senaryosu söz konusu. Heidelberg Üniversitesi’nde Alman dili ve edebiyatı ve neşir filolojisi profesörü olarak görev yapan Roland Reuß, Alman kütüphanelerinde özel verilerin gizliliğinin tehdit altında olduğu görüşünde. Reuß, Kasım 2013’te Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesinde yayımlanan ve yoğun tartışmalara yol açan makalesinde dijital çağın tehlikelerini anlattı: Pek çok kütüphane kullanıcıların çevrimiçi aramalarını “history functions” (faaliyet geçmişi) denen uygulamalarla veri tabanına kaydediyor. Dolayısıyla, bir kitap ödünç alınırken veriler somut kişilerle eşleştirilebiliyor. Okuma davranışının gözetim mercileriyle algoritmik olarak değerlendirilmesi vahim sonuçlara yol açabilir. “Verilerin ne şekilde kötüye kullanılabileceği ortada,” diye yazıyor Reuß. “Hegel, Marx, Engels, Bakunin, Lenin’in kitaplarının art arda ödünç alınmasından kişinin komünist olduğu sonucu çıkarılabilir ve (siyasi koşullar elverdiği takdirde) bir müdahale söz konusu olabilir. Bu durumda; biz kitapları okurken Big Brother da bizi mi okuyor?
Leave a Reply