“Efkâr ettiğimiz, memleketin halidir
Sanmam hemşerim, sanmam bundan acısı olsun”
Cahit Sıtkı Tarancı / Düşten Güzel
1970’li yılların başlarında lise öğrencisiyken surların içinde dokuz odalı eski bir Diyarbakır evinde yaşardık. Okulum, surların hemen dışında yapılmış ve benden önce birçok ünlü Diyarbakırlıya da kucak açmış Ziya Gökalp Lisesi’ydi. Okula giderken ana cadde olan Gazi Caddesi yerine, kısa yolu tercih ederdim. Kısa ya da kestirme diye tabir ettiğimiz yol; iki bin yıllık bir yapı olan Ulucami’nin arka, kuzey kapısının tam karşısındaki sokakta, yine eski bir Diyarbakır evi olan ama o tarihlerde (1970’ler) Trahom Hastanesi olarak kullanılan mekânın önünden geçerdi.
Bir gün okul dönüşü öylesine, merak nedeniyle hastane olarak kullanılan o evin kapısından içeri girip bakmıştım. Güzel ve genişçe bir Diyarbakır eviydi. Ama o günlerin Diyarbakır’ında çok yaygın olan trahom ve göz hastalıklarını tedavi amaçlı bir merkez olarak kullanılıyordu.
Yıllar, epeyce yıllar sonra o güzelim evin Pirinççizadeler’den, Cahit Sıtkı Tarancı’nın evi olduğunu öğrenecektim. Tabii ki benim evle ilgili hikâyeleri öğrenme serüvenim, evin müze haline dönüşmesiyle başlayacaktı.
http://kulturservisi.com/p/abbas-mihrimah-ve-dahi-cahit-ile-vedat
Leave a Reply