* Fotoğraf: Haluk Kalafat
Aslında ne zamandır aklımda olan bir konuydu bu. Erteledim, üşendim, zorlandım. Ama o beynimin içinde döndü de döndü. Ve sonunda köşeye sıkıştırdı beni.
Bu yazının şimdi olmasının müsebbibi bu haftaki Penguen dergisinin son sayısıdır. Ne hüzünlü bir sayı olmuş bu seferki. Usulca veda etmişler bize. Altını çizmek istediğim bir kelime bu. Usulca! Dergiyi okumam bitince bir ayrılık duygusu kapladı içimi. Sarıldık ve ayrıldık Penguen’den. Yolları açık olsun, iyi ki kesişmiş çizgileri bizlerle. Bir de her şey için teşekkür etmişler bizlere. Biz de size teşekkür ederiz.
Ayrılık duygusunun ağırlığını en çok alışkanlık, özlem, yalnız kalma korkusu, boşluk duygusu oluşturuyor sanırım.
Bu arada belirtmek isterim ki ayrılık derken sadece ilişkilerde yaşanan ayrılıklardan bahsetmiyorum.
Bir şehirden ayrılmayı, bir evden, bir çalışmadan, Penguen örneğinde olduğu gibi bir dergiden, çok sevilen bir kitap bitiminde o yazardan ayrılmayı da kastediyorum.
Ancak yazının ana eksenini ilişkilerdeki ayrılık oluşturuyor.
Kolay ayrılık olur mu? Sanmıyorum.
Leave a Reply