bluesyemre

Kütüphane yönetmek bir ekip işi.

Ekibimizi ya ona göre kuracağız ya da ona evireceğiz.

Çok iyi İngilizce bilenler de olacak, eli kalem tutanlar da.

Bir organizasyonu iyi yapan da olmalı, iyi bir pazarlamacı ruhuna sahip olan da.

İşi ehline bırakan yönetici de olmalı, hakkaniyetli yöneticiler de.

Fedakarlar da olmalı, yeri gelince işin pratiğini bulma sevdalısı tembel ruhlar da.

İyi dinleyenler de olmalı dilbazların yanında.

Analitik düşünenler de olmalı, yaratıcılar da.

Ekip ruhuna inananlar da olmalı, gerektiğinde işi tek başına alıp götürenler de.

Duyarlı olanlar da olmalı, kompliman yapanlar da.

Konunun uzmanı da olmalı, bu işlere aday yeni meslektaşlar da olmalı.

Sizi dışarıda iyi temsil edecekler de olmalı.

Düşünceli olanlar da olmalı, üçüncü göz kriterine uyanlar da.

Ama tüm bunların öncesinde kadro olmalı ki bu özellikteki kütüphaneciler ya da bu özelliklere evrilecek kütüphaneciler istihdam edilmeli.

Yıllardır BBY kadro istiyor dememizin sebeplerinden biri de bu.

Geçenlerde bir tweet gördüm. “Bizim ekip son 20 yıldır kütüphane köşelerinde dirsek çürütüyor” diyordu. Sevildik mi sövüldük mü anlamadık. Sanki hapishane köşelerinde, mahkeme köşelerinde ya da kahvehane köşelerinde çürütmüşler bir yerlerini. Bunu bolbilim adında bir Twitter adresinde gördüm. Sözümona bilimle uğraşanları konu ediniyor. İşte bu pespaye lafların kökünü kurutmak için bilinçlerinin altına girip bu düşünceleri değiştirmemiz gerekiyor. İşte bu yüzden, öncelikle yine BBY kadro istiyor diye seslerini duyurmaya çalışıyor meslektaşlarımız.

https://www.bbyhaber.com/bby/2019/02/11/bir-kutuphane-ekibi-nasil-olmali-cem-ozel