Posted by: bluesyemre | March 25, 2020

Corona’ya farklı bir bakış #EsraTanrıverdi

p086qbqx

Corona kelimesi taç anlamına gelir. Taç, bir monarkın egemenliğine işaret eder. Bir virüs gelir ve hayatımızı alt üst eder. Dünya’ya egemen olur! Bizler Cumartesi, Pazar demeden tatillere koşarken, bir anda “DUR!” ihtarı karşımıza çıkar. Evde günlerce, dururuz. Olan biteni, gelişmeleri medyadan öğreniriz. Medyada ise hep aynı söylemler aynı demeçler söz konusu: “ Elini yıka, kalabalıkta dolaşma, sarılma, tokalaşma, öpme, öpüşme, 2m uzak dur, sık sık dezenfekte et, v.s…” Oysa kimse şunu söylemiyor: Bağışıklık sistemini güçlendir, ruh sağlığına dikkat et. Moralini yüksek tut, umudunu yitirme.
Umut insanların savaşını ve çabasını arttırır.
Bağışıklık sistemi nedir? Vücudumuzu bakteri, virüs, mantar gibi kötü mikroskobik canlılardan koruyan, hormonlar ve sinir sistemine etki eden bir mekanizma. Tüm metabolizmayı hatta psikolojiyi dahi etkiler. Vücudumuzda, öğrenebilme, düşünebilme ve hafızasında saklama kapasitesinde iki tane sistem var; biri beyin, diğeri de bağışıklık sistemi. Bağışıklık sistemi, karşılaşılan bir mikroba ve mikrobun olduğu bölgeye odaklanarak savaşan, yok edinceye kadar yılmadan uğraşan bir sistem. Görevi bireyin özünü korumak. Aslında bağışıklık sistemi bizim ikinci beynimiz. Onu zayıflatan faktörlerden kaçınmaya çalışmak örneğin bizi strese sokan faktörlerden olabildiğince uzakta kalmak, hayata ve olaylara pozitif bir bakış açısıyla yaklaşmak, dengeli ve düzenli beslenmek, düzenli spor yapmak bağışıklık sistemimize verebileceğimiz destekler arasında.
Elbette, hayatın zorlukları ve sorunlarıyla başkalarından daha iyi başa çıkan kişilerin var olduğu hepimizin bildiği bir şey. Hatta onlar hayatın sorunlarıyla o kadar iyi yüzleşirler ki; bazen nasıl bu kadar iyimser davrandıklarını merak ederiz. Bununla birlikte, hepimizin bunu yapmayı öğrenebileceğini de bilmeli.
Başta stresin ve depresyon gibi bazı diğer ruhsal durumların vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasında önemli rol oynadığını kesinlikle unutmamalı.
Olumsuz düşünmek ve karamsar düşünce yapısına sahip olmak, daha kolay hastalanmamıza sebep olur. Umutsuz, olumsuz ve karamsar düşüncelere kapıldığımızda kendimizi yorgun, bitkin, halsiz ve hasta gibi hissederiz. İçimizden bir şey yapmak gelmez. İşte bunun sebebi, beynimizi ve zihnimizi zehirleyen kötü düşünceler. Bu düşünceler hızla bağışıklık sistemimizi de etkiler, bizi hasta etmeye çalışır. Bu sebeple her zaman sağlam, mutlu ve umutlu olmak, olumlu düşünmek ve bu yönde enerji yaymak gerekir.
Stres, olumsuz etki yaratan birtakım hormonların salgılanmasına sebep olarak bağışıklık sistemini zayıflatır, adeta üzerine çöker. Bu sebeple kesinlikle stresten uzak durulmalı. Stres hastalıklara ve ömrün kısalmasına sebep olur.
Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklarda genellikle 2-3 hafta içinde iyileşme görülmektedir. Ancak bağışıklık sistemi güçlü olmayan kişilerde bu rahatsızlığın süresi uzayabilir. Yaşlılarda, diyabetlilerde daha ağır seyreder. Bunun yanında zatürre gibi hastalıklara da zemin hazırlar. Bağışıklık sistemi zayıflama başladığı anda hastalık etkenleri insan vücuduna daha kolaylıkla girer. Kesinlikle bağışıklık sisteminize güç katın…
Stresten uzak durun. Her zaman pozitif düşünün.

Virüsün bize öğrettikleri ne?
Virüs bize unuttuğumuz şeyleri hatırlattı. Dünyadaki bütün ülkelerin tek bir düşmana karşı birleşip savaştıklarını görüyoruz. Birbirleriyle savaşan ülkeler dünyadaki yeni bir şeye karşı savaşıyorlar, birlik oluyorlar, ortak kararlar veriliyor, bilgiler paylaşılıyor. Yani ortak bir seferberlik hali var düşmana karşı. Bu da bize aslında evrende yalnız olduğumuzu gösteriyor.
Tekrar aile olmaya mecbur kılıyor bize. Kapandığımız evlerimizde kapanan okullar olunca çocuklarımızı büyütmeyi, anne ve babayı tekrar çocukları ile birlikteliğe zorluyor..
Corona Virüs bizden gerçek yakınlığı çalar: kimse birbirine dokunamaz, öpemez, sarılamaz; birbirine uzak ve dokunamamanın soğukluğunda kalırız. Bunların anlamını ve önemini ne kadar göz ardı ettik farkında mısınız?
Herkesin kendi bahçesini düşünmesinin kural olduğu bu dönemde virüs bize açık bir mesaj yollar: tek çıkış yolu aitlik duygusu, topluluk bilinci, başkasını düşünmek, kendinden daha büyük bir şeyi korumak ve onun tarafından korunmak. Paylaşılan sorumluluk, attığın adımın sadece kendi kaderini değil etrafındakilerinkini de belirlemesi; ve senin kaderinin de onlara bağlı olması.
Öyleyse cadı avını, kimin suçlu olduğunu, sebebini düşünmeyi bırakır, onun yerine kendimize bundan neler öğrenebileceğimizi sorarsak, öğrenecek ve yapacak çok şeyimizin var olduğuna inanıyorum.
Evet kolonya dökün elinize, bir de bol bol salep için. Salep, doğrudan ve dolaylı olarak bağışıklık sistemini destekler. Bu etki bir yandan hastalık yapan mikroorganizmaları ortadan kaldırırken, bir yandan da bağışıklık hücrelerinin etkinliğini artırır. Salep orkide ailesine mensup bir bitkinin kökleri kullanılarak yapılan son derece şifalı bir içecektir.
Hacettepe ve ODTÜ Biyoloji-Bioteknoloji bölümlerinden konusunda uzman öğretim üyeleri ve bazı öğrencileri pazartesi günü Corona virüsü araştırma, tetkik ve inceleme çalışmaları için fedakarca bir harekette bulunarak 5 günlük bir karantinaya girecekler. Genç araştırmacı ekibimize ve bilim adamlarımıza güveniyor ve başarılar diliyorum.
Şu virüsün aşısını bulsak da adı Korona yerine Koruma olsa!

https://yenisoluk.com/yazar/esra-tanriverdi/corona-ya-farkli-bir-bakis


Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Categories

%d bloggers like this: