Posted by: bluesyemre | June 4, 2020

#NazımHikmetRan (15 Ocak 1902 Selânik – 3 Haziran 1963 Moskova)

nazim-hikmet-2

Hikmet Bey ve Celile Hanım’ın oğlu Nâzım Hikmet, 15 Ocak 1902’de Selânik’te dünyaya gelir. Babası Hikmet Bey, çeşitli illerde valilik yapmış olan Nâzım Paşa’nın oğludur. Osmanlı Hariciyesi’nde çeşitli memurluklarda ve Matbuat Umum Müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Annesi Celile Hanım ise, dilci Enver Paşa ile Leylâ Hanım’ın kızıdır. İlk kadın ressamlarımız arasında anılan Celile Hanım, kültürlü, sanatçı ruhlu bir kadındır…

Küçük Nâzım ilk eğitimini annesi ve sıkça şiirli toplantılar düzenleyen, kendisi de bir mevlevi şairi olan büyükbabası Nâzım Paşa’dan alır. Ve henüz on bir yasındayken ilk şiirini yazar…  Orta öğrenimini Galatasaray ve Nişantaşı Sultanilerinde gören Nâzım, 1915 yılında Bahriye Mektebi’ne girer. 1918 yılında ilk kez bir dergide şiiri yayınlanır. Bu bir aşk şiiridir. Ancak, İstanbul’un işgaliyle birlikte yerini yurtsever nitelikte şiirlere bırakır…

Mezuniyetine üç ay kala geçirdiği bir hastalık nedeniyle Bahriye’den ayrılır. Bir grup arkadaşıyla Anadolu’ya geçer. Ankara Hükümeti’nin görevlendirmesiyle arkadaşı Vâlâ Nurettin ile birlikte Bolu’da öğretmenlik yapar.  Daha sonra kısa aralıklarla iki kez Moskova’ya gider. İlkinde iki yıl kalır.

Rusya’da gerçekleştirilen ihtilale tanık olur. Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi KTUV’da ekonomi-politik öğrenimi görür. İkincisi ise küreğe konulma cezasının verildiği dava nedeniyle zorunlu bir göçmenliktir. Bu kez daha önce öğrenci olduğu Üniversite’de çevirmenlik ve asistanlık yapar. Ceza Yasası’ndaki değişiklik nedeniyle 1928 yılında ülkeye döner. Kısa bir süre cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılır.

Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları, şiirleri yayınlanır. Kitapları basılır. Siyasal ve entellektüel yaşamda aktif bir rol üstlenen ünlü bir şairdir. Şiirleri ders kitaplarına girer, oyunları devlet tiyatrolarında oynanır ama koğuşturmalardan da kurtulamaz… Sık sık gözaltına alınır, yargı önüne çıkartılır. Onun etkileyici gücü ürkütmektedir kimi çevreleri… Düzmece davalarla yaşamının on yedi yılı hapishanelerde geçer. 1950 yılında ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenen kampanyalar sonunda çıkarılan Genel Af Yasası’yla serbest kalır. Ne var ki yaşamına yönelik komplolar nedeniyle yeniden yurtdışına çıkar. Ve ölene dek yurduna, halkına, sevenlerine hasret şiirleri yazacağı göçmenlik yılları başlar…

Bu dönemde Uluslararası Barış Ödülü sahibi bir sanatçı olarak  barış hareketi içinde aktif olarak yer alır. Dünya Barış Konseyi Başkanlık Divanı’na seçilir. Ünlü Şostokoviç’e, Şarlo’nun yaratıcısı Charlie Chaplin’e ve Fransız Parlamentosu Başkanı Eduard Heriot’a Uluslararası Barış Ödülü’nü veren jürinin başkanlığını yapar. Cezaevi yıllarından kalan hastalıklar onu rahat bırakmaz ve acılı yüreği 3 Haziran 1963 günü sabahı Moskova’daki evinde durur.

“…yazılarım otuz kırk dilde basılır / Türkiye’mde Türkçemle yasak” dediği şiirleri ancak
ölümünden sonra basılır ülkesinde…

Nâzım Hikmet 61 yıllık hayatına 1902’de Selanik’te, toplam 17 yıllık mahpusluk hayatınaysa 1928’de Hopa’da başladı.

Türkçenin en büyük, en yenilikçi, aynı zamanda en çok çile çekmiş şairlerinden biri.

Nâzım Hikmet, komünist olduğunu her fırsatta göğsünü gere gere söylemişti; 1923’ten beri aktif olarak Türkiye Komünist Partisi üyesiydi.

Hopa, Nâzım’ın şiir serüveni bakımından da önemlidir. “Hopa hapishanesinin tesiri şiirimde kendini gösterdi” der.

Nâzım Hikmet’in fırtınalı hayatının pek bilinmeyen bu kısa ama önemli bölümünün izini sürdük.

Nâzım Hikmet ve İsmail’i (Bilen) Peronit köyünde yakalatan Sabri Çiçek’in oğlu yakalanma hikayesini anlattı.

Nâzım’la beraber hapis yatanların çocuklarını Hopa’da ve Fındıklı’da bulduk, onların ağzından şairin mahpusluk hayatını dinledik.

Hopalılar da gönüllerinde yaşattıkları Nâzım Hikmet’i anlattı.

Video-haber: Mustafa Alp Dağıstanlı, Esra Yalçınalp

Teşekkürler:
Gökhan Salihoğlu (Kemençe)
Sedat Yıldız (Tulum)
Harun Aksu (Hemşin kavalı ve türkü)
Hasan Azaklı (Bir Zamanlar Hopa)
Adnan Bostancıoğlu
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı
Turgut Çeviker
Şendoğan Yazıcı
Alptekin Ocak
Haluk Oral

“Memleketim” ve “Ceviz Ağacı” şiirlerini Nazım Hikmet’in kendi sesinden dinliyoruz. Azerbaycan’da Nazım Hikmet’in izlerini Arif Melikov ve Anar Rızayev anlatıyor.

Nazım Hikmet. Güzel günler görmeyi, güneşi içmeyi, güneşe gülmeyi hayal ettiren şairimiz.

Seslendiren: Erdoğan Egemenoğlu

Nâzım Hikmet Ran 1962 yılında Sovyetler Birliği’nde bulunduğu sırada “Mavi Ateşçik” adlı bir televizyon programına konuk olur. Orada izleyicilere yeni oyunun tanıtımını yapar ve bir şair dostu programda Nâzım’ın iki şiirini okur.

Kendi Sesinden Şiirler © 1994 ESEN MÜZİK

Fazıl Say (feat. Genco Erkal)’ın, Ada Müzik etiketiyle yayınlanan “Nazım Oratoryosu” albümünde yer alan “Yaşamaya Dair (Live)” isimli şarkısı, video klibiyle netd müzik’te.

Söz: Nazım Hikmet
Müzik: Fazıl Say
Yönetmen: Canberk Benli

Türkçe Pop oynatma listesi: http://bit.ly/ndm-turkcepop
Yeni Hit Şarkılar: http://bit.ly/ndm-hitsarkilar
netd müzik’te bu ay: http://bit.ly/ndm-enyeniler

“Yaşamaya Dair” şarkı sözleri ile

Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi meselâ,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani, o derecede, öylesine ki,
meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yani ağır bastığından.

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğen son ajans haberlerini

Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.

Diyelim ki, hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgârıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak…

Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hattâ bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
“Yaşadım” diyebilmen için…

Nazım Hikmet ismi bütün dünyaca bilinir, kitapları yabancı dillerde basılır, oyunları sahnelenir ama Türkiye’de hala resmen yasaktır. Kendi ülkesinde yok sayılır. İşte bu ayıp ünlü şairin ölüm yıldönümünün yaklaşmakta olduğu bugünlerde temizlenmeye çalışılıyor. Devlet, Nazım’dan özür dilemeye hazırlanıyor. Bizde Nazım Hikmet’i ilk kez ekranlarınıza getirerek bu çabayı gönülden destekliyoruz…

Nazım Hikmet kimdir ? Çocukluğu, mahkemeleri, mahkumiyetleri, evlilikleri, vatandaşlıktan çıkarılışı ve kendi sesinden şiirler..
Hazırlayıp sunan: Latif Öz

https://www.nazimhikmet.org.tr/nazim-hikmet/yasam-oykusu/

https://www.wikiwand.com/tr/N%C3%A2z%C4%B1m_Hikmet


Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Categories

%d bloggers like this: