Posted by: bluesyemre | June 28, 2021

COVID-19 Jenerasyonlar arası farklılıkları ortadan kaldırıyor

Covid-19, ciddi ekonomik etkilerinin yanı sıra toplumların sosyal ve kültürel yapısında da önemli bir değişimi beraberinde getirdi. Önceki yıllarda kuşaklar arasında belirgin tutum ve davranış farklılıkları vardı. Kuşakların temel değerlerinin değişmesi için yıllar geçmesi gerekiyordu. Covid-19 tüm toplumlarda ekonomik, çevresel, sosyal ve teknolojik değerlerin paylaşımını hızlandırdı. Nesiller artık hiç olmadığı kadar fazla ortak noktaya sahip. Toplumlarda “yaş almış” olarak tanımlanan kesim artık daha genç davranıyor.  

KPMG’nin 16 ülkede 18 binden fazla katılımcısıyla gerçekleştirdiği “Ben, Hayatım, Cüzdanım” araştırması; şu anda toplumda bir arada yaşayan “sessiz kuşak”, “Baby boomer’lar”, ‘X kuşağı’, ‘Y kuşağı’ ve ‘Z kuşağı’ arasında hiç olmadığı kadar ortak nokta bulunduğunu doğruluyor. Nesillerin tümü dijitalleşme ve iklim konusunda yüksek farkındalığa sahip ve hepsi gelecekle ilgili benzer endişeler içinde. Pandeminin nesilleri bir araya getirdiği diğer bir ortak payda da “bütçe” olarak karşımıza çıkıyor. Araştırma, bu süreçte nesillerin birbirine finansal açıdan destek olmak üzere karşılıklı bağımlılıklarının arttığını gösteriyor.

Nesiller için farklı “zamanlamalar”

Her ne kadar alışkanlıklar ve görüşler arasındaki fark kapansa da, nesillerin “zamanlama” açısından farklı süreçlerden geçtiğini söylemek mümkün. Evin süpürülmesinden, market alışverişinin yapılmasına kadar belirli günlük işlerin otomasyonu, tüketicilere zaman açısından avantaj sağlıyor.

Kimi tüketicinin pandemi öncesine göre çok daha fazla boş vakti oluşurken; diğerlerinin vakti ise her zamankinden daha da kısıtlı. Nesiller açısından bu durum incelendiğinde, Y kuşağının genç üyeleri ve Z kuşağı eğitime ve çalışmaya evden devam ettiği, sosyalleşmeye de eskisine göre kısıtlı bir zaman ayırdığı için daha geniş bir boş zamana sahip. Ancak X kuşağı ve Y kuşağının ileri yaştaki üyelerine baktığımızda, çocuk veya yaşlanan aile bireylerinin bakımının vakitlerini kısıtladığı gözleniyor. Bu grup, tam zamanlı çalışırken, evdeki sorumlulukları da eş zamanlı olarak yürütmek için ekstra çaba gösteriyor.

Sektörlere yönelik tüketici güveni nasıl?

Araştırma, dünya genelinde tüketicilerin en çok güven duyduğu sektörleri aşağıdaki şekilde sıralıyor:

  • Sağlık sektörü (yüzde 60)
  • Teknoloji sektörü (yüzde 59)
  • Perakende sektörü (yüzde 52)
  • Bankacılık (yüzde 51)

Sektörlere duyulan güvenin boyutu ise hem bölgeler hem de nesillere göre ciddi farklılıklar gösteriyor. Orta Doğu’da tüketicilerin yüzde 66’sı kamu sektörüne güven duyarken; bu oran Kuzey Amerika’da yüzde 32, Avrupa’da ise yüzde 28. Medya sektörüne bakıldığında, Y kuşağının yüzde 43’ü medya sektörüne güven duyarken, bu oran Sessiz Kuşak’ta yüzde 31’e kadar düşüyor.

Araştırma sonuçlarını baz alarak, nesillerin yeni davranış biçimlerini aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz.

Sessiz kuşak (75 yaş ve üstü)

Sessiz Kuşak için Covid-19 öncesi uygulanan kurallar artık geçerli değil. Yaşlılığın tanımı değişti. Araştırmaya göre, Covid-19 öncesi akıllı telefon kullanım oranı yüzde 61 olan 75 yaş üstü kişilerin yüzde 81’i artık akıllı telefon kullanıyor. Yüzde 67’si daha fazla online alışveriş yapıyor. Yüzde 44’ü yeni teknolojiyi ilk kez kullanıyor.

Sessiz kuşağın dijital ödeme yöntemlerine de alıştığı söylenebilir. Covid-19 öncesi yüzde 68 olan nakit kullanım oranı şimdi yüzde 39’a düştü. Yaşayan en eski kuşakla ilgili en önemli değişiklik, ekonomik ve sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerdeki hızlı artış oldu. 75 yaş üstü kişilerin dörtte üçü bu konuda endişeli. Yüzde 92’si etik bir perakendeciye veya topluma geri veren bir markaya daha fazla ödeme yapmaya hazır. Y kuşağında bu oran yüzde 91.

Bu yaş grubunda yeniden evlilik, yeni iş ve çocuklar gibi daha genç yaşam davranışlarının görülme sıklığı yükseldi. Yaşlı insanlar artık “yaşlı insanlar” gibi hareket etmiyor; hâlâ ulaşmak istedikleri yaşam hedefleri var. X kuşağının yüzde 16’sı, 75 yaş üstü kişilerin yüzde 13’ü evliliği bir sonraki yaşam hedefi olarak görüyor.

Baby Boomer kuşağı (54-74 yaş)

Baby Boomer kuşağı da davranış ve tutum olarak çocuklarına her zamankinden daha çok benziyor. Nakit kullanımlarını azaltıyorlar, e-ticaretten daha fazla yararlanıyorlar. Online faaliyetlerinin risklerinin daha fazla farkındalar. Siber suçlar, verilerinin paylaşımı konusunda endişeliler.

Giderek “endişelenen nesil” haline geliyorlar. Daha genç nesillerle ekonomi, siyasi istikrar ve iklim değişikliği konusunda ortak kaygıları var. Finansal gelecekleri, çocuklarının başarısı, dünyanın geleceği için endişeliler. Koruyucu bir tedbir olarak daha fazla tasarruf ediyorlar.

Endişeleri gidermek için proaktif davranan şirketlere ve işverenlere yönelmeleri muhtemel. Çoğu, iklim değişikliği, ekonomik ve sosyal eşitsizlik, sürdürülebilirlik konusunda endişeli olan etik işletmelerin müşterisi olmak istiyor.

Değerlerini paylaşan firmaları tercih etmeye çok daha hevesliler(yüzde 83) ve etik perakendecilere daha fazla ödemeye hazırlar (yüzde 84).

X kuşağı (37-53 yaş)

X kuşağı halen çalışma hayatında, hem kendileri hem çocukları için çabalıyor ve aileleriyle ilgili sorumlulukları devam ediyor. Üçte biri, yaşlı bir akrabasının bakımıyla ilgileniyor. Yüzde 75’i çocuklarının başarısı ve dünyanın geleceği için endişeli.

X kuşağının ekonomik baskı hissettiği ve finansal güvenlik aradığı söylenebilir. Bu nesil, hızla değişen bir çalışma ortamı deneyimledi. Pandemi nedeniyle evden çalışmak zorunda kaldı, evde nasıl eğitim alacağını öğrendi. Hem iş hem de eğlence için online dünyaya girmiş oldu. X kuşağının dizüstü bilgisayar, e-ticaret ve nakit olmayan ödeme sistemlerinin kullanımında önemli bir artış var.

Milenyum-Y kuşağı (17-36 yaş)

Teknolojinin çok hızlı gelişmesi ve pandemi etkisiyle tüm yaş gruplarında hızla benimsenmesi ekonomik, sosyal ve çevresel konulara ilgiyi artırınca, “dijital yerliler” olan Y kuşağının bazı değerleri eskidi. Y kuşağı artık daha eski kuşaklarla pek çok ortak noktaya sahip. Mesela  Y kuşağının yüzde 32’si, Baby Boomer kuşağının yüzde 15’i yaşlanan bir ebeveyne bakıyor. Y kuşağının yüzde 42’si ilk evini satın almak istiyor ancak 75 yaşın üstündekilerin yüzde 15’i de aynı şekilde.

Y kuşağı istekli bir nesil. Kendi evlerine, arabalarına, dijital cihazlarına sahip olmak istiyorlar. Uzun yaşamayı hedefliyorlar, kişisel başarı onlar için önemli.

Y kuşağı, kendi yaşamını daha pratik hale getirmek için teknolojiye en çok odaklanan nesil. Y kuşağının yüzde 64’ü daha ileri teknoloji, sanal ve artırılmış gerçeklik, mağaza içi dijital uygulamalar ve robotik kullanımları bekliyor. Finansal avantaj veya deneyim avantajı elde etmek için veri paylaşmaya daha istekliler.

Etik, bu grup için çok önemli. Yüzde 91’i etik bir perakendeciye veya topluma geri veren bir markaya daha fazla ödemeye hazır.

Z kuşağı (7-16 Yaş)

En karmaşık nesil; eski endişeleri, yeni teknolojiyi ve artık her kuşak tarafından paylaşılan değerlerin hepsini bir arada taşıyor. Çevreye, iklim değişikliğine ve sosyal eşitsizliğe odaklı değerler, Covid-19 sonrası tüm nesiller arasında ön plana çıktı. Z kuşağı da ekonomi ve sosyal adaletle daha fazla ilgili.

Z kuşağının yüzde 92’si ekonomi için endişeli. Bu neslin diğer endişelerine baktığımızda; yüzde 49 ile gelecekteki istihdam olasılıkları ve makineleşmenin etkileri, yüzde 79 ile ev sahibi olmak, yüzde 83 ile araba sahibi olmak ve yüzde 49 ile de gelecekteki iş fırsatları öne çıkıyor. Z kuşağının yüzde 66’sı ise henüz doğmamış çocuklarının başarıları için endişeli.

Z kuşağına ulaşmak

X kuşağı ve Baby boomer’lar için yaşamın dönüm noktaları öngörülebilirken; Z kuşağı için pandemi bu durumu tamamen değiştirdi. Z kuşağının iletişimi, eğitimi ve çalışma hayatlarıyla ilgili pek çok soru işareti mevcut.

Avrupa ve Kuzey Amerika’da, Z kuşağı ekonomik, sosyal ve politik açıdan halihazırda fırtınalı bir dönemden geçiyor. Araştırmaya göre Z kuşağının, yüzde 55’i faturaları nasıl ödeyeceğine ilişkin endişe duyuyor.

Şirketlerin Z kuşağını detaylı bir şekilde incelemesi kritik önemde. Z kuşağı dünya genelindeki tüketicilerin yüzde 40’ını oluşturuyor. Z kuşağının küresel alım gücünün 150 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor ve küresel tüketici harcamalarının 600 milyar dolar değerindeki bir kısmına “etki ettikleri” düşünülüyor. Ancak araştırmaya göre, Z kuşağının yüzde 48’i pandemi sürecinde yaşadıkları ekonomik endişeler nedeniyle şimdilik tasarruf yapma eğiliminde.

https://hbrturkiye.com/blog/arastirma-covid-19-jenerasyonlar-arasi-farkliliklari-ortadan-kaldiriyor


Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Categories

%d bloggers like this: