bluesyemre

Gelişen dünyada yeni nesillerin iş hayatına katılmasıyla kurumların çalışma prensiplerini değiştirme şekli bir hayli çeşitleniyor. İş hayatına atılan Z kuşağı bireyi çalışmaya başladığı kurumun çalışanlarına sunduğu güzellikleri değiştirebiliyor, geliştirebiliyor hatta düşünceleriyle kurumun stratejisiyle oynayabiliyor. Şirketler gelişen dünyaya değişen düşüncelere adapte olabilmek adına bünyelerine bu kuşaktan bireyler katmak isteyebilir. Böylelikle yeni nesil düşüncelere sahip olan bireylerle çalışan şirketler çeşitlilik ve kapsayıcılığa yatırım yaptıkça dönütleri güzel sonuçlar çıkarabilir.

Bilgisayarın, mailleşmenin, mesajlaşmanın ilk çıktığı zamanlarda teknolojik yatırım yapan kurumlar nasıl bir adım öne geçtiyse şuanki durumda yeni nesil düşüncelere adapte olmaya çalışan veya bunu başaran kurumların 1-0 önde olduğunu söylemek mümkün. Çeşitlilik ve kapsayıcılıkla ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki;

 Kapsayıcı şirketler, kapsayıcı olmayan şirketlere kıyasla:

• İki kat daha hızlı büyüyor,
• Daha fazla (yaklaşık yüzde 50) gelir elde ediyor ve
• Daha çok Ar-Ge yatırımı yapıyor. (kapsayıcı şirketlerin yüzde 49’una kıyasla, kapsayıcı olmayan şirketlerin yüzde 22’si)

Genç takım arkadaşlarıyla çalışmak isteyen işverenlerin genç arkadaşlara sunması gerektiği bazı şeyler olabilir. Buna örnek olarak şunu söyleyebilirim; kişinin yönelimine saygı duymak, düşüncelerine saygı göstermek, ten rengine takılmamak, cinsiyetine takılmamak, algıları kırmak gibi kapsayıcılar ve çeşitlilikler önem taşıyor.

Deloitte’un 2022 Z ve Y Kuşağı Araştırması’na göre; Z ve Y kuşağı çalışanların beşte ikisi, değerleriyle örtüşmediklerini düşündükleri iş fırsatlarını reddediyor. Bu nedenle Z bireyleriyle çalışmak isteyenlerin onların değerleriyle ilgili kendi içlerinde bir takım çalışmalar, düşünce bulutları oluşturması gerektiğini ve biraz empati diyerek onları anlamaları gerektiğini söyleyebilirim. Kapsayıcı bir kültürü olan ve dünyaya katkı sağlayan şirketlerde çalışanlar mevcut iş yerlerinde beş sene daha kalmayı planladıklarını söylüyorlar.

İnsanların Görüşlerine Karşı Saygılı Olmalıyız.

Her kişiliğin görüşlerinin farklı olması kadar normal bir şey yok. Gelişen süreçlerde çıkan fikir ayrılıkları insanları ayrımcılığa sürükleyebiliyor. Z kuşağı birçok düşünceye sahip bir kuşak. Her konu hakkında bilgi sahibi olduklarından dolayı olabilir. Ne de olsa internet çağında doğup büyüdüler.

Deloitte’un “Türkiye’de Çalışma Hayatında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Raporu | Temmuz 2022”ye göre “Deneyimlerini paylaşan katılımcıların yanıtları incelendiğinde, neredeyse tamamının dünya görüşü ve/veya inançları nedeniyle iş arkadaşları ve yöneticileri tarafından ayrımcılığa uğrayan çalışanları gözlemlediği; özellikle işe alım, terfi gibi yetenek yönetimi süreçlerinde bu nedenle problemler yaşadıkları görülmektedir” belirtiliyor.

İlk Mülakatınızda Deneyim Sorsalar Ne Hissedersiniz?

Üniversiteden mezun olan bir genç iş ilanlarına bakar “En az iki yıl deneyimli üniversite mezunu aranıyor.” Bir mülakata girer deneyim sorulur. Peki, soruyorum siz ne hissederdiniz?

Türkiye’de Çalışma Hayatında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Raporu Temmuz 2022’ye göre ayrımcılık “İş hayatında kıdem nedeniyle en çok ayrımcılığa uğramış ya da ayrımcılığı gözlemlemiş katılımcılar Y kuşağındandır (yüzde 75). Y kuşağını, yüzde 70,6 ile Z kuşağı takip etmektedir. Kariyerdeki gelişim ve ilerlemenin; öncelikle çalışma süresi ile doğru orantılı olması fikrini reddeden genç kuşakların, kurumsal hayatta aksi durumlarla karşılaştıklarında mutsuz oldukları bilinmektedir. Kıdem kaynaklı ayrımcılık, bu nedenle bu kuşaklar için önemli bir demotivasyon kaynağıdır.” olarak açıklanıyor.

Sen Daha Gençsin

Genellikle, “Bak evladım ben senin yaşındayken…” diye başlayan cümlelerdir. Evet, bazen nasihat almak iyidir, çok fayda sağlar fakat iş hayatında yaşından dolayı küçümsenen insanların bir proje üzerinde çalışırken hevesinin kırıldığını tahmin edebilir misiniz?

Z kuşağının alıngan bir kuşak olduğunu söyleyebilirim. Cesur bir kuşak olmalarının yanında bir cümle tüm heveslerini kırabilir ve performanslarının alt üst edebilir.

Deloitte’un Türkiye’de Çalışma Hayatında Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Raporu’nda yaşı nedeniyle en fazla ayrımcılığa uğradığını belirten neslin yüzde 63,5 ile Z kuşağı olduğu belirtiliyor.

Yaşın artmasıyla performans artışının paralel doğrultuda olduğunu söylemek çok yanlıştır. Bir Z’li gerçekleştirdiği projelerle, yazdığı makalelerle ve daha birçok çalışmayla performansını arttırabilir.

Bir Z’li ile başa çıkmanın zor olduğunu kendimden biliyorum. Fakat iş hayatında onların istedikleri sağlanırsa ve tüm kuşakların ayrımcılıktan daha çok eşitlik içinde çalıştığı bir ortam sağlanırsa hem kurumlar büyür hem de dünya güzelleşir.

https://hbrturkiye.com/blog/z-kusagi-is-gucunun-cesitliligini-buyuk-olcude-arttiriyor